BİRLEŞİK ARAP EMİRLİKLERİ GÜNDEMİ SON ÜÇ AYIN ÖZETİ
Derya AKSEKİLİ
08.06.2012
2012 yılının ocak ayı sonunda Cumhurbaşkanı Abdullah Gül BAE Devlet Başkanı Şeyh Halife ile bir araya geldi. Cumhurbaşkanı Gül baş başa görüşme öncesinde yaptığı açıklamada, iki ülke ilişkilerinin ulaştığı seviyeden duyduğu memnuniyeti ifade ederek, Körfez ülkeleriyle ilişkilerin Türkiye için önemine dikkat çekti. Cumhurbaşkanı Gül ve Şeyh Halife ziyaretten memnun olduklarını belirttiler. Şeyh Halife, Türkiye ile ilişkilere büyük önem verdiklerini belirtti[1]. Bu ziyaret Türkiye’den, 15 yıl aranın ardından BAE’ye cumhurbaşkanı düzeyinde yapılan ilk ziyaret olmuştur. Ziyaret siyasi açıdan, iki ülke arasındaki ilişkilerin geliştirilmesi ve bölgesel sorunlar karşısında ortak politikaların yürütülmesi ve ekonomik açıdan da iş dünyasında ekonomik alanda yeni fırsatların ortaya çıkartılmasına olumlu katkı yapacağını işaret etmesi bakımından önemlidir[2]. Cumhurbaşkanı Gül, Birleşik Arap Emirlikleri Devlet Başkanı ve Abu Dabi Emiri Şeyh Halife bin Zaid El Nahyan ile yaptığı görüşmenin ardından basın mensuplarıyla yaptığı sohbette, iki ülke arasındaki ekonomik, ticari ve kültürel ilişkilerden bölgesel gelişmelere kadar birçok konuyu kapsayan verimli bir görüşmenin gerçekleştirdiğini ifade etmiştir. Cumhurbaşkanı Gül, BAE’ye ziyaretiyle, iki ülkeyi ilgilendiren bölgesel ve uluslararası konular hakkında kapsamlı görüş alışverişinde bulunmuşlardır. Suriye’deki ve Hürmüz Boğasındaki krizlerin görüşülmesi Cumhurbaşkanı Gül’ün dosyasındaki konulardandır. Gül ayrıca Türkiye’nin Birleşik Arap Emirlikleri’nin ve Körfez bölgesinin güvenlik ve istikrarına verdiği desteği vurgulamıştır. Cumhurbaşkanı Gül’ün BAE’ye gerçekleştirdiği ziyaret ile aynı dönemde gerçekleştirilen Türkiye-KİK toplantısı son yıllarda hızlı bir şekilde gelişme gösteren Türkiye-Körfez işbirliğine olumlu bir katkı yapacaktır. Nitekim Türkiye’nin hem İstanbul’dan hem de Abu Dabi’den verdiği mesajlara bakıldığın Ankara’nın Körfez ülkeleri ile bölgesel sorunların çözümünde ortak bir politikaya sahip olduğu görülmektedir. Cumhurbaşkanı Gül ziyareti sırasında aynı zamanda TÜRKİYE-Birleşik Arap Emirliği İş Forumu’nda geçici ortaklıklar yerine stratejik, büyük ortaklıklar kurmamız gerektiğini belirtmiştir. Ziyaretinin, zaten var olan güçlü ikili ilişkilerde yeni bir sayfa açacağına inandığını da aktaran Cumhurbaşkanı Gül, "Her şeyin başında siyasi irade gelir. Eğer ülkelerin yöneticileri, liderleri bu siyasi iradeyi açıkça ortaya koyarlarsa, o siyasi irade çerçevesinde herkes, bürokrasi de işadamları da ne yapacaklarını bilirler ve doğru istikamette giderler ve ortak başarılar ortaya çıkar. Dolayısıyla bugünkü başarılarınıza çok daha büyük başarılar ekleyeceğinizden eminim" diye açıklama yapmıştır[3].
Şubat ayına gelindiğinde Birleşik Arap Emirlikleri’nde Expo 2020 için hazırlıklar başlamıştır. BAE bu proje için 4 milyar dolar harcamaya razıdır. Her beş yılda bir dünyanın farklı kentinde düzenlenen ve altı ay devam eden (4 Ocak – 30 Haziran) aktiviteye ev sahipliği için BAE'nin adaylığını Expo 2020 Ev sahipliği Yüksek Komitesi yürütmüştür. Komite başkanlığını yürüten Dubai Sivil Havacılık ve Emirates Havayolları Başkanı Şeyh Ahmed Bin Said El Maktum, "Dubai'nin yeni fikirler için küresel bir üs olarak hizmet vereceğini." söylemiştir. Dubai Dünya Ticaret Merkezi yönetim kurulu başkanı Hilal Said El Merri, "Geçmişte ev sahipliği yapmış şehirleri inceleyerek bu rakama ulaştık. Altyapı için 2 ile 4 milyar dolarlık bir bütçe ayırmayı planlıyoruz. Teklifimizi önümüzdeki sene tamamlıyoruz. Böylece gerekli tüm altyapı harcamaları ve beklenen geliri daha net görebileceğiz." diye açıklama yapmıştır. Fuarın, düzenlenen şehirlere ekonomik yönden ciddi katkılar yaptığını belirten El Merri, havaalanı ve havayolları olarak birçok altyapının BAE'de hazır olduğunu ve bunların toplam masrafı azaltacağını ifade etmişti. Örnek olarak 2000'de düzenlenen Expo'nun Alman ekonomisine 7.4 milyar dolarlık katkıda bulunduğu ve Şangay'daki Expo'nun ise 2 milyar dolarlık gelir getirdiği belirtilmişti. Dubai'nin yarıştığı diğer şehirler arasında İzmir, Ayutaya (Tayland), Ekaterinburg (Rusya) ve Sao Paulo (Brezilya) bulunuyordu. 160 üye ülkenin oylaması sonucunda ev sahipliğini kazanan şehir Kasım 2013'te ilan edilecektir.
Expo'yu kazanan şehre ortalama 30-40 milyon ziyaretçi çektiği kaydedilmektedir.[4] Bu konu BAE için oldukça önem arzetmektedir. Mayıs ayında bu konuyla ilgili tekrar toplantı yapılmıştır. Yüksek Expo 2020 Komitesi Dubai Ruler sarayında toplantı yapılmıştır.
Şeyh Ahmed Bin Saeed Al Maktum, Emirates Havayolu ve Grubu ile Dubai Sivil Havacılık ve Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO'su ve diğer üst düzey yetkililer ve Şeyh Abdullah Bin Zayed Al Nahyan, Dışişleri Bakanının katıldığı toplantıda kısa bir Expo 2020 ve BAE’ni tanıtmak için dost ülkelerle bir dizi temaslar da dahil olmak üzere komite başarıları ile ilgili konuşma yapılmıştır. Komite BAE’nin bugün ki başarıları ve bu uluslararası etkinliğe ev sahipliği için harika bir adres olduğunu açıklamıştır. Shaikh Abdullah konuşmasında arkadaşlarına ve diğer konuklara BAE’nin böyle önemli bir uluslararası etkinliğe ev sahipliği yapabiliyor olmasını önemle vurgulamış ve onlara enerji odaklı çaba harcamaları konusunda ikna etmeye çalışmıştır. Ev sahipliği için aday olmanın önemli olduğunu belirtmiş, ancak daha önemli olan Expo 2020 nin ev sahipliğinden sonra kazananılacak başarı olduğunu belirtmiştir[5].
Mart ayında çıkan bir haberde de Körfez’in finans merkezlerinin , Avrupa’dakilerin gerisinde kaldığı açıklanmıştır. Küresel Finansal Merkezler Endeksi'nde ilk sırayı Londra (781 puan), New York, Hong Kong, Singapur ve Tokyo almıştır. Körfez'den Birleşik Arap Emirlikleri'nin ticari merkezi Dubai, değerlendirilen 77 ekonomik üs arasında 29'uncu geldi. Dubai'nin geçen yıla kıyasla 641 puan ile yedi basamak birden yükseldiği ve Katar'ı tekrar geçtiği kaydedilmiştir. Doğal gaz zengini Katar sekiz basamak gerileyerek 630 puan ile 38'inci oldu. Listeye ilk defa dahil edilen BAE'nin başkenti Abu Dabi 618 plan ile 48. sırada yer almıştir. Bahreyn ise geçen yıl yaşanan siyasi istikrarsızlığa rağmen 600 puan ile 57'inci geldi. Altı üye ülkeden oluşan Körfez İşbirliği Konseyi'nden Suudi Arabistan 572 puan ile 70'inci sıraya yerleşti. Raporda, Dubai'nin Körfez'deki liderlik konumunu Katar'ı tekrar geçerek geri aldığı fakat Katar'ın Dubai'ye rakip olduğu ve Abu Dabi'nin de listeye yeni girdiği vurgulanmıştır[6].
Nisan ayı başında Amerikan Donanması'na ait bir uçak gemisi daha Basra Körfezi'ne girmiştir. Abraham Lincoln uçak gemsinin ardından USS Enterprise da körfeze giriş yapmıştır. Amerikalı yetkililer, son 10 yılda dördüncü kez iki uçak gemisinin birden bu bölgede bulunduğunu belirttiler. Uçak gemilerinin, Afganistan'daki operasyonlara ve Somali'de deniz haydutları ile mücadeleye destek vereceği açıklanmıştır[7]. Abraham Lincoln uçak gemisi Basra Körfezi’ne 23 Ocak 2012 de giriş yapmıştı. Ayrıca Dubai, Arap Baharı’nın maliyeti 75 milyar doları bulduğunu açıklamıştır. Arap ülkelerindeki siyasi istikrarsızlığın maliyetinin 75 milyar dolara ulaştığı ve bundan en çok etkilenen ülkelerin Libya, Mısır ve Tunus olduğu bildirilmiştir. Libya Merkez Bankası'na bağlı Libya Yabancı Bankası Genel Müdürü Muhammed bin Yusuf, fonlarının büyük kısmını dünya piyasalarına yatıran Arap bankalarının 2008'deki küresel krizdeki kaybının ise 400 milyar doları bulduğunu söylemiştir. Yetkili, kayıpların yerel para rezervlerindeki erime ve bazı ekonomik aktivitelerdeki düşüşlerden kaynaklandığını vurgulamıştır. Yusuf ayrıca karmaşanın devam ettiği ülkelerde ekonominin canlandırılması ve zararın telafisi için bir dizi tedbir alınmazsa ekonomik zararın daha da artacağı uyarısında bulunmuştur. Yusuf, yerel ekonomileri tekrar rayına oturtmak için yol haritası hazırlanması gerektiğini, Mısır ve Tunus'ta turizm sektörlerini canlandırıp Libya'da petrol sektörünü rehabilite etmenin zaruri olduğunu belirtmiştir[8]. El Masah Sermaye tarafından yayınlanan rapora göre, tüm bölge ülkeleri 2010'da silah alımları için 91 milyar dolar harcamıştır. Fakat bu rakamın, güvenliği artırmak isteyen Arap hükümetlerinin çabalarıyla önümüzdeki 3 sene içerisinde ciddi oranda artmasının beklendiği kaydedilmiştir. 2010'daki toplam harcamaların yarısına yakınını 45.2 milyar dolar ile Suudi Arabistan gerçekleştirmiştir. Ardından 16.1 milyar dolar ile Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) gelmiştir. Raporda, Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkelerindeki askeri harcamaların gayri safi milli gelire oranının diğer bölgelere kıyasla daha yüksek olduğu vurgulanmıştır. Askeri harcamaların yüzde 83'ü uçak, füze ve zırhlı araçlara yapılmıştır. Bu harcamalarda ilk sırayı BAE, Cezayir ve Suudi Arabistan almıştır[9].
Yine nisan ayında Şeyh Muhammed Cezayirli bakanı kabul etti. Şeyh Mohammed Bin Rashid AlMaktum, Başkan Yardımcısı ve Başbakan BAE Bakanı, Zabeel Sarayında Cezayir Adalet Bakanı Tayib Belaiz’i kabul etti. Toplantıda, özellikle iki ülke arasındaki ikili işbirliği anlaşması ile ilgili olarak, Birleşik Arap Emirlikleri ve Cezayir arasında ikili işbirliği tartışıldı. Toplantı sırasında bugünkü Şeyh Ahmed Bin Saeed Al Maktum, Dubai Sivil Havacılık ve Yönetim Kurulu Başkanı ve Emirates Havayolu ve Grubu, Şeyh Macit Bin Muhammed Bin Raşid Al Maktum, Dubai Kültür Yönetim Kurulu Başkanı Dr Hadef Bin Jua'nAl Daheri İcra Kurulu Başkanı Başkanı Adalet Bakanı ve diğer üst düzey yetkililer katılmıştır.
Cezayirli yetkililer, General Şeyh Mohammed Bin Zayed Al Nahyan’ın , Abu Dabi veBirleşik Arap Emirlikleri Silahlı Kuvvetleri Yardımcısının, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı Korunma Önlemlerinin Analitik yaygınlaştırılması ve güçlendirilmesi yönünde BAE’ne 1 milyon dolarlık katkısı sağladığını açıklamıştır. BAE, Yaşam döngüsü boyunca radyoaktif kaynakların sürekli kontrol altına alınması için strateji ve teknikleri konulu uluslararası bir konferansa Ekim 2013 yılında ev sahipliği yapacaktır. Açıklamada Şeyh Muhammed, nükleer terörizm olasılığı dahil nükleer güvenlik ile ilgili tehditlerin, tek bir ülkeye özgü olmayacağını yinelemiş, tüm dünya ülkeleri için ortak bir tehdit olarak anlaşılmalı şeklinde vurgu yapmıştır. Şeyh Muhammed global altyapı ve insan kapasitesinin tüm ülkelerde nükleer güvenliğin en yüksek standartlarını sağlamak için gerekli olduğu konusunda uluslararası işbirliği çağrısında bulunmuştur. Nükleer güvenliğin desteklenmesinde Uluslararası Atom Enerjisi Ajansının önemli ve kilit rolünü vurgulamıştır. Şeyh Muhammed de iki girişim duyurmuştur. İlk olarak, BAE Uluslararası Atom Enerji Ajansı Korunma Önlemleri Analitik Laboratuarı (SAL) genişletilmesi ve iyileştirilmesi için katkıda diğer uluslara katılacaktır ve ikinci olarak, BAE kendi yaşam döngüsü boyunca radyoaktif kaynakların sürekli kontrol korumak için Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (IAEA), adına uluslararası bir konferansa ev sahipliği yapacaktır. Konferansa 27-31 Ekim 2013 yılından itibaren BAE ev sahipliği yapacaktır. Açılış oturumunda ayrıca Şeyh Abdullah Bin Zayed Al Nahyan, Dışişleri Bakanı dahil olmak üzere BAE heyeti üyeleri katılmıştır[10]. Ayrıca BAE’nin İran’la ilişkileri gerginleşmiştir. Birleşik Arap Emirlikleri’nin, hak iddia ettiği Ebu Musa adasının İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad tarafından ziyaret edilmesinin ardından BAE, Tahran'daki büyükelçisini geri çağırmıştır. Resmi haber ajansı WAM, Büyükelçi Muhammed Ubeyd el Zeabi'nin istişareler için geri çağrıldığını duyurmuştur. Ahmedinejad`ın ziyaretini, ülkesinin egemenlik haklarının "açık bir ihlali" olarak değerlendirmiştir. El Nahayan, bu ziyaretin, "İran`ın işgali altındaki" Ebu Musa, Büyük Tunb ve Küçük Tunb adalarıyla ilgili krize barışçı çözüm bulunması çabalarına darbe vurduğunu iddia etmiştir.Arap Birliği Dışişleri Bakanları, Basra Körfezi'ndeki üç ada konusunda İran'la arasında çıkan anlaşmazlıkta Birleşik Arap Emirlikleri'ne destek kararı çıkmışlardır. Dışişleri Bakanları, İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejat'ın, Tahran yönetimindeki Ebu Musa adalarına ziyaretini 'Egemenliği saldırı ve kışkırtma' olarak nitelemişlerdir. Birlik, Ada sorunun diplomasi yoluyla çözülmesi istemiştir[11]. Ahmedinejad ise yaptığı açıklamada, BAE`nin ismini zikretmeden bu ülkeye göndermede bulunarak, "bazı çevrelerin" bu adalarla ilgili egemenlik iddialarının kendilerini endişelendirmediğini söylemiştir.
Mayıs ayında; Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Suriye’deki gerginliğin sıçradığı Lübnan’a yönelik seyahat uyarısı yayınlamıştır. BAE Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, Lübnan'daki gerginliğe dikkat çekilerek, buradaki vatandaşlarından ülkeyi terk etmeleri istendi. Lübnan'ın kuzeyindeki Trablusşam, geçtiğimiz hafta şiddetli çatışmalara sahne olmuştur. Lübnan, Körfez ülkeleri vatandaşları önemli bir turizm merkezi konumundadır. Suudi Arabistan da geçtiğimiz ay, vatandaşlarına Lübnan'ın sınır bölgelerinden uzak durmalarını istemişti[12]. Bunun yanında dış işleri bakanı Abdullah NATO liderleri ile Chicago’da buluştu. BAE Dışişleri Bakanı Şeyh Abdullah Bin Zayed Al Nahyan, 19 NATO lideri ve Chicago NATO Zirvesi'ne katılan ISAF ülkelerin liderleri ile temaslarda bulunmuştur. Emirates News Agency (WAM), yaptığı açıklamada Nicola De Santis, NATO Kamu Diplomasisi Bölümü Koordinatörü, 28 NATO ülkesinin liderlerinin kapsayan zirveye BAE katılımın önemini vurgulamıştır. De Santis BAE liderliğinin duruşunun barış, güvenlik, istikrar içinde olduğunu ve Afganistan ve diğer istikrarsız bölgelerde uluslararası topluma barışı yaymak için çabalarını ve güvenlik işbirliği ile ekonomik ve sosyal refahın yayılması için yardım etmesine minnettarlığını ifade etmiştir[13]. Ayrıca Suriye Dostları özgürlük için savaşan muhaliflerin vizyonunu paylaştığını açıkladır. Ekonomik İyileşme ve Kalkınma Çalışma Grubu, 24 Mayıs 2012 de Abudabi’de yapıldı. 50'den fazla ülke Suriye Dostları İlk Üst Düzey Resmi Toplantısına katıldı. Katılımcılar tüm Suriye vatandaşlarının hizmet ekonomisine yerleştirmek için yeni bir Suriye için ulusal ekonomik vizyonunun ana hatlarını belirten bir sekreterya oluşturulmasını önerdiler. Enver Muhammed Gargash Suriyelileri desteklemek için uluslararası toplum tarafından bir çaba olduğunu açılış konuşmasında belirtmiştir. Suriye için aydınlık umut verici bir gelecek vurgulanmıştır. Sekretarya amacının Suriye ekonomisinin gelişmesi olduğunu söyledi. Kendilerini yeni Suriye’nin ekonomisinin gelişmesini ve yeniden inşasını destekleyen gruplarla beraber çalışmaya adadıklarını söylediler[14].
[1] “Cumhurbaşkanı Gül, BAE Devlet Başkanı Şeyh Halife ile Bir Araya Geldi” 30.01.2012, http://www.tccb.gov.tr/haberler/170/81943/cumhurbaskani-gul-bae-devlet-baskani-seyh-halife-ile-bir-araya-geldi.html
[2] Cumhurbaşkanı Gül’ün BAE Ziyareti ve Türkiye-KİK Toplantısı: Suriye Krizinde KİK-Türkiye İşbirliği, Doç. Dr. Veysel Ayhan, ORSAM Ortadoğu Danışmanı, Abant İzzet Baysal Üniversitesi
[3] Cumhurbaşkanı Gül: Geçici Ortaklıklar Yerine Stratejik, Büyük Ortaklıklar Kurmalıyız, 31 Ocak 2012 Salı, http://www.f5haber.com/dubai/cumhurbaskani-gul-gecici-ortakliklar-yerine-haberi-48565/
[4] Dubai, Expo 2020 için 4 milyar dolar harcamaya hazır, 29.02.2012, http://www.f5haber.com/dubai/dubai-expo-2020-icin-4-milyar-dolar-harcamaya-hazir-haberi-65573/
[5] Committee discusses Expo 2020, 18.05.2012, http://gulfnews.com/news/gulf/uae/government/committee-discusses-expo-2020-1.1024499
6] örfez’in finans merkezleri, Avrupa’dakilerin gerisinde kaldı,24.03.2012, http://www.f5haber.com/dubai/korfez-in-finans-merkezleri-avrupa-dakilerin-haberi-81276/
[7] ABD Donanması, Basra Körfezi'ne ikinci uçak gemisini gönderdi, 09.04.2012, http://www.f5haber.com/dubai/abd-donanmasi-basra-korfezi-ne-ikinci-ucak-gemisini-haberi-91584/
[8] Arap Baharı’nın maliyeti 75 milyar doları buldu, 30 Nisan 2012 Pazartesi, http://www.f5haber.com/dubai/arap-bahari-nin-maliyeti-75-milyar-dolari-buldu-haberi-105530/
[9] Arap Baharı’nın maliyeti 75 milyar doları buldu, 30 Nisan 2012, http://www.f5haber.com/dubai/arap-bahari-nin-maliyeti-75-milyar-dolari-buldu-haberi-105530/
[10] http://gulfnews.com/news/gulf/uae
[11] Arap Birliği’nde ’Ebu Musa Adaları’ sorunu, 27 Nisan 2012, http://www.focushaber.com/arap-birligi-nde-ebu-musa-adalari-sorunu-h-132948.html
[12] Gulf states ask citizens to avoid Lebanon travel, 20 mayıs 2012, http://gulfnews.com/news/gulf/uae/government/gulf-states-ask-citizens-to-avoid-lebanon-travel-1.1025084
[13] Abdullah to talk with Nato leaders, 21 mayıs 2012, http://gulfnews.com/news/gulf/uae/government/abdullah-to-talk-with-nato-leaders-1.1025513
[14] Friends of Syria share their vision of a nation fighting for freedom, May 25, 2012, http://gulfnews.com/news/gulf/uae/government/friends-of-syria-share-their-vision-of-a-nation-fighting-for-freedom-1.1027592
Kaynaklar:
Doç. Dr. Veysel Ayhan, Cumhurbaşkanı Gül’ün BAE Ziyareti ve Türkiye-KİK Toplantısı: Suriye Krizinde KİK-Türkiye İşbirliği, ORSAM Ortadoğu Danışmanı, Abant İzzet Baysal Üniversitesi
Basra Körfezi’nde Sular Isınıyor, TASEP Gündem
Türkiye - Birleşik Arap Birlikleri Siyasi İlişkileri, http://www.mfa.gov.tr/turkiye-birlesik-arap-emirlikleri-siyasi-iliskileri.tr.mfa
http://gulfnews.com/news/gulf
http://www.f5haber.com/son-dakika/dubai.1.sayfa.aspx
2012 yılının ocak ayı sonunda Cumhurbaşkanı Abdullah Gül BAE Devlet Başkanı Şeyh Halife ile bir araya geldi. Cumhurbaşkanı Gül baş başa görüşme öncesinde yaptığı açıklamada, iki ülke ilişkilerinin ulaştığı seviyeden duyduğu memnuniyeti ifade ederek, Körfez ülkeleriyle ilişkilerin Türkiye için önemine dikkat çekti. Cumhurbaşkanı Gül ve Şeyh Halife ziyaretten memnun olduklarını belirttiler. Şeyh Halife, Türkiye ile ilişkilere büyük önem verdiklerini belirtti[1]. Bu ziyaret Türkiye’den, 15 yıl aranın ardından BAE’ye cumhurbaşkanı düzeyinde yapılan ilk ziyaret olmuştur. Ziyaret siyasi açıdan, iki ülke arasındaki ilişkilerin geliştirilmesi ve bölgesel sorunlar karşısında ortak politikaların yürütülmesi ve ekonomik açıdan da iş dünyasında ekonomik alanda yeni fırsatların ortaya çıkartılmasına olumlu katkı yapacağını işaret etmesi bakımından önemlidir[2]. Cumhurbaşkanı Gül, Birleşik Arap Emirlikleri Devlet Başkanı ve Abu Dabi Emiri Şeyh Halife bin Zaid El Nahyan ile yaptığı görüşmenin ardından basın mensuplarıyla yaptığı sohbette, iki ülke arasındaki ekonomik, ticari ve kültürel ilişkilerden bölgesel gelişmelere kadar birçok konuyu kapsayan verimli bir görüşmenin gerçekleştirdiğini ifade etmiştir. Cumhurbaşkanı Gül, BAE’ye ziyaretiyle, iki ülkeyi ilgilendiren bölgesel ve uluslararası konular hakkında kapsamlı görüş alışverişinde bulunmuşlardır. Suriye’deki ve Hürmüz Boğasındaki krizlerin görüşülmesi Cumhurbaşkanı Gül’ün dosyasındaki konulardandır. Gül ayrıca Türkiye’nin Birleşik Arap Emirlikleri’nin ve Körfez bölgesinin güvenlik ve istikrarına verdiği desteği vurgulamıştır. Cumhurbaşkanı Gül’ün BAE’ye gerçekleştirdiği ziyaret ile aynı dönemde gerçekleştirilen Türkiye-KİK toplantısı son yıllarda hızlı bir şekilde gelişme gösteren Türkiye-Körfez işbirliğine olumlu bir katkı yapacaktır. Nitekim Türkiye’nin hem İstanbul’dan hem de Abu Dabi’den verdiği mesajlara bakıldığın Ankara’nın Körfez ülkeleri ile bölgesel sorunların çözümünde ortak bir politikaya sahip olduğu görülmektedir. Cumhurbaşkanı Gül ziyareti sırasında aynı zamanda TÜRKİYE-Birleşik Arap Emirliği İş Forumu’nda geçici ortaklıklar yerine stratejik, büyük ortaklıklar kurmamız gerektiğini belirtmiştir. Ziyaretinin, zaten var olan güçlü ikili ilişkilerde yeni bir sayfa açacağına inandığını da aktaran Cumhurbaşkanı Gül, "Her şeyin başında siyasi irade gelir. Eğer ülkelerin yöneticileri, liderleri bu siyasi iradeyi açıkça ortaya koyarlarsa, o siyasi irade çerçevesinde herkes, bürokrasi de işadamları da ne yapacaklarını bilirler ve doğru istikamette giderler ve ortak başarılar ortaya çıkar. Dolayısıyla bugünkü başarılarınıza çok daha büyük başarılar ekleyeceğinizden eminim" diye açıklama yapmıştır[3].
Şubat ayına gelindiğinde Birleşik Arap Emirlikleri’nde Expo 2020 için hazırlıklar başlamıştır. BAE bu proje için 4 milyar dolar harcamaya razıdır. Her beş yılda bir dünyanın farklı kentinde düzenlenen ve altı ay devam eden (4 Ocak – 30 Haziran) aktiviteye ev sahipliği için BAE'nin adaylığını Expo 2020 Ev sahipliği Yüksek Komitesi yürütmüştür. Komite başkanlığını yürüten Dubai Sivil Havacılık ve Emirates Havayolları Başkanı Şeyh Ahmed Bin Said El Maktum, "Dubai'nin yeni fikirler için küresel bir üs olarak hizmet vereceğini." söylemiştir. Dubai Dünya Ticaret Merkezi yönetim kurulu başkanı Hilal Said El Merri, "Geçmişte ev sahipliği yapmış şehirleri inceleyerek bu rakama ulaştık. Altyapı için 2 ile 4 milyar dolarlık bir bütçe ayırmayı planlıyoruz. Teklifimizi önümüzdeki sene tamamlıyoruz. Böylece gerekli tüm altyapı harcamaları ve beklenen geliri daha net görebileceğiz." diye açıklama yapmıştır. Fuarın, düzenlenen şehirlere ekonomik yönden ciddi katkılar yaptığını belirten El Merri, havaalanı ve havayolları olarak birçok altyapının BAE'de hazır olduğunu ve bunların toplam masrafı azaltacağını ifade etmişti. Örnek olarak 2000'de düzenlenen Expo'nun Alman ekonomisine 7.4 milyar dolarlık katkıda bulunduğu ve Şangay'daki Expo'nun ise 2 milyar dolarlık gelir getirdiği belirtilmişti. Dubai'nin yarıştığı diğer şehirler arasında İzmir, Ayutaya (Tayland), Ekaterinburg (Rusya) ve Sao Paulo (Brezilya) bulunuyordu. 160 üye ülkenin oylaması sonucunda ev sahipliğini kazanan şehir Kasım 2013'te ilan edilecektir.
Expo'yu kazanan şehre ortalama 30-40 milyon ziyaretçi çektiği kaydedilmektedir.[4] Bu konu BAE için oldukça önem arzetmektedir. Mayıs ayında bu konuyla ilgili tekrar toplantı yapılmıştır. Yüksek Expo 2020 Komitesi Dubai Ruler sarayında toplantı yapılmıştır.
Şeyh Ahmed Bin Saeed Al Maktum, Emirates Havayolu ve Grubu ile Dubai Sivil Havacılık ve Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO'su ve diğer üst düzey yetkililer ve Şeyh Abdullah Bin Zayed Al Nahyan, Dışişleri Bakanının katıldığı toplantıda kısa bir Expo 2020 ve BAE’ni tanıtmak için dost ülkelerle bir dizi temaslar da dahil olmak üzere komite başarıları ile ilgili konuşma yapılmıştır. Komite BAE’nin bugün ki başarıları ve bu uluslararası etkinliğe ev sahipliği için harika bir adres olduğunu açıklamıştır. Shaikh Abdullah konuşmasında arkadaşlarına ve diğer konuklara BAE’nin böyle önemli bir uluslararası etkinliğe ev sahipliği yapabiliyor olmasını önemle vurgulamış ve onlara enerji odaklı çaba harcamaları konusunda ikna etmeye çalışmıştır. Ev sahipliği için aday olmanın önemli olduğunu belirtmiş, ancak daha önemli olan Expo 2020 nin ev sahipliğinden sonra kazananılacak başarı olduğunu belirtmiştir[5].
Mart ayında çıkan bir haberde de Körfez’in finans merkezlerinin , Avrupa’dakilerin gerisinde kaldığı açıklanmıştır. Küresel Finansal Merkezler Endeksi'nde ilk sırayı Londra (781 puan), New York, Hong Kong, Singapur ve Tokyo almıştır. Körfez'den Birleşik Arap Emirlikleri'nin ticari merkezi Dubai, değerlendirilen 77 ekonomik üs arasında 29'uncu geldi. Dubai'nin geçen yıla kıyasla 641 puan ile yedi basamak birden yükseldiği ve Katar'ı tekrar geçtiği kaydedilmiştir. Doğal gaz zengini Katar sekiz basamak gerileyerek 630 puan ile 38'inci oldu. Listeye ilk defa dahil edilen BAE'nin başkenti Abu Dabi 618 plan ile 48. sırada yer almıştir. Bahreyn ise geçen yıl yaşanan siyasi istikrarsızlığa rağmen 600 puan ile 57'inci geldi. Altı üye ülkeden oluşan Körfez İşbirliği Konseyi'nden Suudi Arabistan 572 puan ile 70'inci sıraya yerleşti. Raporda, Dubai'nin Körfez'deki liderlik konumunu Katar'ı tekrar geçerek geri aldığı fakat Katar'ın Dubai'ye rakip olduğu ve Abu Dabi'nin de listeye yeni girdiği vurgulanmıştır[6].
Nisan ayı başında Amerikan Donanması'na ait bir uçak gemisi daha Basra Körfezi'ne girmiştir. Abraham Lincoln uçak gemsinin ardından USS Enterprise da körfeze giriş yapmıştır. Amerikalı yetkililer, son 10 yılda dördüncü kez iki uçak gemisinin birden bu bölgede bulunduğunu belirttiler. Uçak gemilerinin, Afganistan'daki operasyonlara ve Somali'de deniz haydutları ile mücadeleye destek vereceği açıklanmıştır[7]. Abraham Lincoln uçak gemisi Basra Körfezi’ne 23 Ocak 2012 de giriş yapmıştı. Ayrıca Dubai, Arap Baharı’nın maliyeti 75 milyar doları bulduğunu açıklamıştır. Arap ülkelerindeki siyasi istikrarsızlığın maliyetinin 75 milyar dolara ulaştığı ve bundan en çok etkilenen ülkelerin Libya, Mısır ve Tunus olduğu bildirilmiştir. Libya Merkez Bankası'na bağlı Libya Yabancı Bankası Genel Müdürü Muhammed bin Yusuf, fonlarının büyük kısmını dünya piyasalarına yatıran Arap bankalarının 2008'deki küresel krizdeki kaybının ise 400 milyar doları bulduğunu söylemiştir. Yetkili, kayıpların yerel para rezervlerindeki erime ve bazı ekonomik aktivitelerdeki düşüşlerden kaynaklandığını vurgulamıştır. Yusuf ayrıca karmaşanın devam ettiği ülkelerde ekonominin canlandırılması ve zararın telafisi için bir dizi tedbir alınmazsa ekonomik zararın daha da artacağı uyarısında bulunmuştur. Yusuf, yerel ekonomileri tekrar rayına oturtmak için yol haritası hazırlanması gerektiğini, Mısır ve Tunus'ta turizm sektörlerini canlandırıp Libya'da petrol sektörünü rehabilite etmenin zaruri olduğunu belirtmiştir[8]. El Masah Sermaye tarafından yayınlanan rapora göre, tüm bölge ülkeleri 2010'da silah alımları için 91 milyar dolar harcamıştır. Fakat bu rakamın, güvenliği artırmak isteyen Arap hükümetlerinin çabalarıyla önümüzdeki 3 sene içerisinde ciddi oranda artmasının beklendiği kaydedilmiştir. 2010'daki toplam harcamaların yarısına yakınını 45.2 milyar dolar ile Suudi Arabistan gerçekleştirmiştir. Ardından 16.1 milyar dolar ile Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) gelmiştir. Raporda, Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkelerindeki askeri harcamaların gayri safi milli gelire oranının diğer bölgelere kıyasla daha yüksek olduğu vurgulanmıştır. Askeri harcamaların yüzde 83'ü uçak, füze ve zırhlı araçlara yapılmıştır. Bu harcamalarda ilk sırayı BAE, Cezayir ve Suudi Arabistan almıştır[9].
Yine nisan ayında Şeyh Muhammed Cezayirli bakanı kabul etti. Şeyh Mohammed Bin Rashid AlMaktum, Başkan Yardımcısı ve Başbakan BAE Bakanı, Zabeel Sarayında Cezayir Adalet Bakanı Tayib Belaiz’i kabul etti. Toplantıda, özellikle iki ülke arasındaki ikili işbirliği anlaşması ile ilgili olarak, Birleşik Arap Emirlikleri ve Cezayir arasında ikili işbirliği tartışıldı. Toplantı sırasında bugünkü Şeyh Ahmed Bin Saeed Al Maktum, Dubai Sivil Havacılık ve Yönetim Kurulu Başkanı ve Emirates Havayolu ve Grubu, Şeyh Macit Bin Muhammed Bin Raşid Al Maktum, Dubai Kültür Yönetim Kurulu Başkanı Dr Hadef Bin Jua'nAl Daheri İcra Kurulu Başkanı Başkanı Adalet Bakanı ve diğer üst düzey yetkililer katılmıştır.
Cezayirli yetkililer, General Şeyh Mohammed Bin Zayed Al Nahyan’ın , Abu Dabi veBirleşik Arap Emirlikleri Silahlı Kuvvetleri Yardımcısının, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı Korunma Önlemlerinin Analitik yaygınlaştırılması ve güçlendirilmesi yönünde BAE’ne 1 milyon dolarlık katkısı sağladığını açıklamıştır. BAE, Yaşam döngüsü boyunca radyoaktif kaynakların sürekli kontrol altına alınması için strateji ve teknikleri konulu uluslararası bir konferansa Ekim 2013 yılında ev sahipliği yapacaktır. Açıklamada Şeyh Muhammed, nükleer terörizm olasılığı dahil nükleer güvenlik ile ilgili tehditlerin, tek bir ülkeye özgü olmayacağını yinelemiş, tüm dünya ülkeleri için ortak bir tehdit olarak anlaşılmalı şeklinde vurgu yapmıştır. Şeyh Muhammed global altyapı ve insan kapasitesinin tüm ülkelerde nükleer güvenliğin en yüksek standartlarını sağlamak için gerekli olduğu konusunda uluslararası işbirliği çağrısında bulunmuştur. Nükleer güvenliğin desteklenmesinde Uluslararası Atom Enerjisi Ajansının önemli ve kilit rolünü vurgulamıştır. Şeyh Muhammed de iki girişim duyurmuştur. İlk olarak, BAE Uluslararası Atom Enerji Ajansı Korunma Önlemleri Analitik Laboratuarı (SAL) genişletilmesi ve iyileştirilmesi için katkıda diğer uluslara katılacaktır ve ikinci olarak, BAE kendi yaşam döngüsü boyunca radyoaktif kaynakların sürekli kontrol korumak için Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (IAEA), adına uluslararası bir konferansa ev sahipliği yapacaktır. Konferansa 27-31 Ekim 2013 yılından itibaren BAE ev sahipliği yapacaktır. Açılış oturumunda ayrıca Şeyh Abdullah Bin Zayed Al Nahyan, Dışişleri Bakanı dahil olmak üzere BAE heyeti üyeleri katılmıştır[10]. Ayrıca BAE’nin İran’la ilişkileri gerginleşmiştir. Birleşik Arap Emirlikleri’nin, hak iddia ettiği Ebu Musa adasının İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad tarafından ziyaret edilmesinin ardından BAE, Tahran'daki büyükelçisini geri çağırmıştır. Resmi haber ajansı WAM, Büyükelçi Muhammed Ubeyd el Zeabi'nin istişareler için geri çağrıldığını duyurmuştur. Ahmedinejad`ın ziyaretini, ülkesinin egemenlik haklarının "açık bir ihlali" olarak değerlendirmiştir. El Nahayan, bu ziyaretin, "İran`ın işgali altındaki" Ebu Musa, Büyük Tunb ve Küçük Tunb adalarıyla ilgili krize barışçı çözüm bulunması çabalarına darbe vurduğunu iddia etmiştir.Arap Birliği Dışişleri Bakanları, Basra Körfezi'ndeki üç ada konusunda İran'la arasında çıkan anlaşmazlıkta Birleşik Arap Emirlikleri'ne destek kararı çıkmışlardır. Dışişleri Bakanları, İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejat'ın, Tahran yönetimindeki Ebu Musa adalarına ziyaretini 'Egemenliği saldırı ve kışkırtma' olarak nitelemişlerdir. Birlik, Ada sorunun diplomasi yoluyla çözülmesi istemiştir[11]. Ahmedinejad ise yaptığı açıklamada, BAE`nin ismini zikretmeden bu ülkeye göndermede bulunarak, "bazı çevrelerin" bu adalarla ilgili egemenlik iddialarının kendilerini endişelendirmediğini söylemiştir.
Mayıs ayında; Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Suriye’deki gerginliğin sıçradığı Lübnan’a yönelik seyahat uyarısı yayınlamıştır. BAE Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, Lübnan'daki gerginliğe dikkat çekilerek, buradaki vatandaşlarından ülkeyi terk etmeleri istendi. Lübnan'ın kuzeyindeki Trablusşam, geçtiğimiz hafta şiddetli çatışmalara sahne olmuştur. Lübnan, Körfez ülkeleri vatandaşları önemli bir turizm merkezi konumundadır. Suudi Arabistan da geçtiğimiz ay, vatandaşlarına Lübnan'ın sınır bölgelerinden uzak durmalarını istemişti[12]. Bunun yanında dış işleri bakanı Abdullah NATO liderleri ile Chicago’da buluştu. BAE Dışişleri Bakanı Şeyh Abdullah Bin Zayed Al Nahyan, 19 NATO lideri ve Chicago NATO Zirvesi'ne katılan ISAF ülkelerin liderleri ile temaslarda bulunmuştur. Emirates News Agency (WAM), yaptığı açıklamada Nicola De Santis, NATO Kamu Diplomasisi Bölümü Koordinatörü, 28 NATO ülkesinin liderlerinin kapsayan zirveye BAE katılımın önemini vurgulamıştır. De Santis BAE liderliğinin duruşunun barış, güvenlik, istikrar içinde olduğunu ve Afganistan ve diğer istikrarsız bölgelerde uluslararası topluma barışı yaymak için çabalarını ve güvenlik işbirliği ile ekonomik ve sosyal refahın yayılması için yardım etmesine minnettarlığını ifade etmiştir[13]. Ayrıca Suriye Dostları özgürlük için savaşan muhaliflerin vizyonunu paylaştığını açıkladır. Ekonomik İyileşme ve Kalkınma Çalışma Grubu, 24 Mayıs 2012 de Abudabi’de yapıldı. 50'den fazla ülke Suriye Dostları İlk Üst Düzey Resmi Toplantısına katıldı. Katılımcılar tüm Suriye vatandaşlarının hizmet ekonomisine yerleştirmek için yeni bir Suriye için ulusal ekonomik vizyonunun ana hatlarını belirten bir sekreterya oluşturulmasını önerdiler. Enver Muhammed Gargash Suriyelileri desteklemek için uluslararası toplum tarafından bir çaba olduğunu açılış konuşmasında belirtmiştir. Suriye için aydınlık umut verici bir gelecek vurgulanmıştır. Sekretarya amacının Suriye ekonomisinin gelişmesi olduğunu söyledi. Kendilerini yeni Suriye’nin ekonomisinin gelişmesini ve yeniden inşasını destekleyen gruplarla beraber çalışmaya adadıklarını söylediler[14].
[1] “Cumhurbaşkanı Gül, BAE Devlet Başkanı Şeyh Halife ile Bir Araya Geldi” 30.01.2012, http://www.tccb.gov.tr/haberler/170/81943/cumhurbaskani-gul-bae-devlet-baskani-seyh-halife-ile-bir-araya-geldi.html
[2] Cumhurbaşkanı Gül’ün BAE Ziyareti ve Türkiye-KİK Toplantısı: Suriye Krizinde KİK-Türkiye İşbirliği, Doç. Dr. Veysel Ayhan, ORSAM Ortadoğu Danışmanı, Abant İzzet Baysal Üniversitesi
[3] Cumhurbaşkanı Gül: Geçici Ortaklıklar Yerine Stratejik, Büyük Ortaklıklar Kurmalıyız, 31 Ocak 2012 Salı, http://www.f5haber.com/dubai/cumhurbaskani-gul-gecici-ortakliklar-yerine-haberi-48565/
[4] Dubai, Expo 2020 için 4 milyar dolar harcamaya hazır, 29.02.2012, http://www.f5haber.com/dubai/dubai-expo-2020-icin-4-milyar-dolar-harcamaya-hazir-haberi-65573/
[5] Committee discusses Expo 2020, 18.05.2012, http://gulfnews.com/news/gulf/uae/government/committee-discusses-expo-2020-1.1024499
6] örfez’in finans merkezleri, Avrupa’dakilerin gerisinde kaldı,24.03.2012, http://www.f5haber.com/dubai/korfez-in-finans-merkezleri-avrupa-dakilerin-haberi-81276/
[7] ABD Donanması, Basra Körfezi'ne ikinci uçak gemisini gönderdi, 09.04.2012, http://www.f5haber.com/dubai/abd-donanmasi-basra-korfezi-ne-ikinci-ucak-gemisini-haberi-91584/
[8] Arap Baharı’nın maliyeti 75 milyar doları buldu, 30 Nisan 2012 Pazartesi, http://www.f5haber.com/dubai/arap-bahari-nin-maliyeti-75-milyar-dolari-buldu-haberi-105530/
[9] Arap Baharı’nın maliyeti 75 milyar doları buldu, 30 Nisan 2012, http://www.f5haber.com/dubai/arap-bahari-nin-maliyeti-75-milyar-dolari-buldu-haberi-105530/
[10] http://gulfnews.com/news/gulf/uae
[11] Arap Birliği’nde ’Ebu Musa Adaları’ sorunu, 27 Nisan 2012, http://www.focushaber.com/arap-birligi-nde-ebu-musa-adalari-sorunu-h-132948.html
[12] Gulf states ask citizens to avoid Lebanon travel, 20 mayıs 2012, http://gulfnews.com/news/gulf/uae/government/gulf-states-ask-citizens-to-avoid-lebanon-travel-1.1025084
[13] Abdullah to talk with Nato leaders, 21 mayıs 2012, http://gulfnews.com/news/gulf/uae/government/abdullah-to-talk-with-nato-leaders-1.1025513
[14] Friends of Syria share their vision of a nation fighting for freedom, May 25, 2012, http://gulfnews.com/news/gulf/uae/government/friends-of-syria-share-their-vision-of-a-nation-fighting-for-freedom-1.1027592
Kaynaklar:
Doç. Dr. Veysel Ayhan, Cumhurbaşkanı Gül’ün BAE Ziyareti ve Türkiye-KİK Toplantısı: Suriye Krizinde KİK-Türkiye İşbirliği, ORSAM Ortadoğu Danışmanı, Abant İzzet Baysal Üniversitesi
Basra Körfezi’nde Sular Isınıyor, TASEP Gündem
Türkiye - Birleşik Arap Birlikleri Siyasi İlişkileri, http://www.mfa.gov.tr/turkiye-birlesik-arap-emirlikleri-siyasi-iliskileri.tr.mfa
http://gulfnews.com/news/gulf
http://www.f5haber.com/son-dakika/dubai.1.sayfa.aspx
BİRLEŞİK ARAP EMİRLİKLERİ GÜNDEMİ
Derya AKSEKİLİ
14.05.2012
Yüksek Expo 2020 Komitesi Dubai Ruler sarayında Çarşamba akşamı toplantıda yapıldı.
Şeyh Ahmed Bin Saeed Al Maktum, Emirates Havayolu ve Grubu ile Dubai Sivil Havacılık ve Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO'su ve diğer üst düzey yetkililer ve Şeyh Abdullah Bin Zayed Al Nahyan, Dışişleri Bakanı toplantıya katıldı.
Toplantıda kısa bir Expo 2020 ve BAE tanıtmak için dost ülkelerle bir dizi temaslar da dahil olmak üzere komite başarıları ile ilgili konuşma yapıldı. Komite BAEnin bugünki başarıları ve bu uluslararası etkinliğe ev sahipliği için harika bir adres olduğunu açıklamıştır. Shaikh Abdullah konuşmasında arkadaşlarına ve başkalarına BAEnin böyle önemli bir uluslararası etkinliğe ev sahipliği yapabiliyor olmasını önemle vurguladı ve onlara enerji odaklı çaba harcamaları konusunda ikna etmeye çalıştı. Ev sahipliği için aday olmanın önemli olduğunu belirtti, ancak daha önemli olan Expo 2020 nin ev sahipliğinde kazananılacak başarı olduğunu belirtti.
Şeyh Mohammed Bin Rashid AlMaktum, Başkan Yardımcısı ve Birleşik Arap Emirlikleri ve Dubai Emiri, Riyad'da Pazartesi günü Körfez İşbirliği Konseyi üye ülkeler arasında işbirliği yolları genişletmek için yapılan toplantının sonuçlarını övdü ve ortak GCC çalışmanın önemini vurguladı.
Şeyh Muhammed Körfez ülkeleri arasında istikrar ve kalkınma sağlarken, halkın büyük yararı için bu tür girişimlerin entegrasyon ve verimliliği artıracağını söyledi. Şeyh Muhammed Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda 16 Mayısta yapılan kabine toplantısında konuştu. Şeyh Muhammed BAEnin büyük gelişmeye tanık olduğunu ve aynı zamanda Körfez, Arap dünyası içinde ve küresel sahnede aktif olmak suretiyle uluslararası role sahip olduğunu söyledi.
Şeyh Muhammed kurucuları işbirliği ilkelerine dayanan vakıflar için insanların yararına odaklanan bir dış politika ile BAE bu başarısını sağladı. Toplantıda, kabinenin 12 büyük doğal gaz tedarik ülkeleri kapsamaktadır. Ayrıca Kara Ulaştırması Arap Birliği, Arap dünyasında ulaşım sektörünün gelişimi ve büyüme konusunda uzmanlaşmış bir vücut oluşturmak kararını BAE onayladı. Çevre dostu ulaşım, ve Arap ülkeleri arasında turizm hareketini kolaylaştırmayı amaçlamaktadır. Ayrıca Arap ülkelerinde büyük kara taşımacılığı şirketleri arasında ticari işbirliği artıracağı amaçlanmıştır.
Kabine her iki ülkenin herhangi bir kısıtlama olmaksızın yolcu ve ürünlerin haftalık taşımacılığı kolaylaştırmak için anlaştığı bir hava taşımacılığı ve Birleşik Arap Emirlikleri ve Litvanya arasındaki hizmet anlaşması imzalandı. BAE ilgili hizmetlerin sağlanmasına ilişkin Maliye Bakanlığı tarafından gönderilen bir muhtıra onayladı. Muhtıra BAE spesifikasyonları ve standartları ile tüketici mallarının kalitesi ve uyumunu sağlamak için bu hizmetleri düzenlemeyi amaçlamaktadır.
Komite Expo 2020 Tartışıyor
Şeyh Ahmed Bin Saeed Al Maktum, Emirates Havayolu ve Grubu ile Dubai Sivil Havacılık ve Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO'su ve diğer üst düzey yetkililer ve Şeyh Abdullah Bin Zayed Al Nahyan, Dışişleri Bakanı toplantıya katıldı.
Toplantıda kısa bir Expo 2020 ve BAE tanıtmak için dost ülkelerle bir dizi temaslar da dahil olmak üzere komite başarıları ile ilgili konuşma yapıldı. Komite BAEnin bugünki başarıları ve bu uluslararası etkinliğe ev sahipliği için harika bir adres olduğunu açıklamıştır. Shaikh Abdullah konuşmasında arkadaşlarına ve başkalarına BAEnin böyle önemli bir uluslararası etkinliğe ev sahipliği yapabiliyor olmasını önemle vurguladı ve onlara enerji odaklı çaba harcamaları konusunda ikna etmeye çalıştı. Ev sahipliği için aday olmanın önemli olduğunu belirtti, ancak daha önemli olan Expo 2020 nin ev sahipliğinde kazananılacak başarı olduğunu belirtti.
BAEden Güçlü Entegrasyonu Artırmak İçin GCC Çabalarına Destek
Şeyh Muhammed Körfez ülkeleri arasında istikrar ve kalkınma sağlarken, halkın büyük yararı için bu tür girişimlerin entegrasyon ve verimliliği artıracağını söyledi. Şeyh Muhammed Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda 16 Mayısta yapılan kabine toplantısında konuştu. Şeyh Muhammed BAEnin büyük gelişmeye tanık olduğunu ve aynı zamanda Körfez, Arap dünyası içinde ve küresel sahnede aktif olmak suretiyle uluslararası role sahip olduğunu söyledi.
Şeyh Muhammed kurucuları işbirliği ilkelerine dayanan vakıflar için insanların yararına odaklanan bir dış politika ile BAE bu başarısını sağladı. Toplantıda, kabinenin 12 büyük doğal gaz tedarik ülkeleri kapsamaktadır. Ayrıca Kara Ulaştırması Arap Birliği, Arap dünyasında ulaşım sektörünün gelişimi ve büyüme konusunda uzmanlaşmış bir vücut oluşturmak kararını BAE onayladı. Çevre dostu ulaşım, ve Arap ülkeleri arasında turizm hareketini kolaylaştırmayı amaçlamaktadır. Ayrıca Arap ülkelerinde büyük kara taşımacılığı şirketleri arasında ticari işbirliği artıracağı amaçlanmıştır.
Kabine her iki ülkenin herhangi bir kısıtlama olmaksızın yolcu ve ürünlerin haftalık taşımacılığı kolaylaştırmak için anlaştığı bir hava taşımacılığı ve Birleşik Arap Emirlikleri ve Litvanya arasındaki hizmet anlaşması imzalandı. BAE ilgili hizmetlerin sağlanmasına ilişkin Maliye Bakanlığı tarafından gönderilen bir muhtıra onayladı. Muhtıra BAE spesifikasyonları ve standartları ile tüketici mallarının kalitesi ve uyumunu sağlamak için bu hizmetleri düzenlemeyi amaçlamaktadır.
BİRLEŞİK ARAP EMİRLİKLERİ GÜNDEMİ
Derya AKSEKİLİ
07.05.2012
ARAMA KURTARMA ÇALIŞMALARINDAN ÖVGÜYLE BAHSEDİLDİ
Abu Dabi- Korgeneral Shaikh Saif Bin Zayed Al Nahyan , başbakan yardımcısı ve içişleri bakanı, 2010 yılında bir uçak kazasında ölen Shaikh Ahmad Bin Zayed Al Nahyan ın cesedini arama kurtarma çalışmalarında bulunan ekibi çarşamba günü onurlandırdı. Shaik saif arama ve kurtarma takımını dün gece Abu Dabi polis merkezinde düzenlenen “arama kurtarma konferansı: gerçekler ve zorluklar” adlı konferansta onur nişanesini takdim etti.
Aşk ve adanmışlık
Saif ayrıca arama kurtarma çalışmlarına katılan ispanya Amerika Yunanistan Fransa ve arap emirlikleri ekiplerini de kutladı.
Bu arama kurtarma çalışmaları sizin işinize olan adanmışlığınızın ve sevginizi gösterdi- shaik saif
“Dikkatimi çeken şey çeşitli alanlarda göstermiş olduğunuz harika yetenek ve yüksek gayretti. Arama kurtarma çalışmlarına şahit olan bir insan diyebilirki bu takım yıllarda tek bir vücut halinde dil, kültür farkı olmaksızın insani amaçlar uğruna nasıl çalıştığınıza şahit oldu” shaik saif.
En iyi hizmet
Saif takımları insanlığa büyük bir hizmet olarak aralarında bağları ve iletişimi güçlendirmeleri konusunda teşvik etti. Saif ayrıca arama kurtarma çalışmalarına katılan diğer ülkelerin elçilerini de onurlandırdı. Fas büyükelçisi ve Fas polis şefliğinden temsilciler ve Fas içişleri bakanı onurlandırılan kişilerdi. Shaikh Ahmad Bin Zayed mart 2010 da fas gölünde meydana gelen uçak kazasında hayatını kaybetti ve cesedi 4 gün sonra bulundu.
YASA BAE NİN ADA ÜZERİNDEKİ BAĞIMSIZLIĞINI GÖSTERİYOR
BAE başyargıcı ,hakim Dr. Abdul Wahab Abdoul ve seçkin Arap siyaset bilimci Dr Abdulkhaleq Abdullah “İran’ın birleşik arap emirliklerine ait 3 adayı işgal etmesinin yasal ve politik yönleri” konusunda 28 mayısta bir konferans düzenleyecekler. Bu sempozyum Sultan Bin Zayed kültür ve sanat merkezi tarafından arap körfezine tepeden bakan Abu Dabi Salonunda düzenlendi. Bu toplantı 3 ada(Abu Mousa, Greater, Lesser Tunbs) üzerinde BAE nin egemenlik haklarını gösteren 3 tarihi belgeyi gün ışınğına çıkaracak. Kültür merkezi yöneticisi Habib Yusuf Al Sayegh sempozyumun ülke tarafından ülkeye dünya milletlerin saygısını ve takdirini kazandırmak üzere belirlenen açık ve net vizyonların toplumsal yaklaşımları açıklayacağını söyledi. Al Sayegh ülkenin köklü ve tarihten gelen ada üzerindeki haklarının yönergelerle değişmeyeceğini de ekledi. Yargıç Dr. Abdul Wahab Abdoul ülkenin bu pozisyona kabul edilen ilk insanıdır. Dr. Abdulkhaleq Abdullah BAE universitesinde politik bilimler ders profesörüdür. Doktorasını Georgetown universitesinde Mastırını Washington daki Amerikan üniversitesinde yapmıştır.
BAE KADINLARI DEVLET KURUMLARINDAN YANINDA ÖZEL SEKTÖRÜN DEĞİL
Abu Dabi: BAE çalışma bakanı BAE kadınlarının ülkenin devlet kurumlarında çalışma oranlarının 3 te 2 olduğunu fakat özel sektörde çalışmalarının önünde hala engeller olduğu işçi bayramında vurguladı. Çalışma bakanlığının yayınladığı istatistiğe göre; Emirlikte kadınlarının %5 nin özel sektörde çalıştığı gösteriliyor. Noura Al Marzouki, çalışma bakanlık stratejik araştırmalar kurumu başkanı, özel şirketleri kadınlara aile hayatı ve kariyerlerini dengelemeleri için daha fazla fırsat sunmaları için çağrıda bulundu.
Kadınların özel sektöre entegre edilmesi abu dabinin 2030 daki bilgiye dayalı ekonomik vizyonunun gereklerini karşılaması için çok önemli olduğu Al Marzouki tarafından vurgulandı. Kadın birliği AR-GE bölüm başkanı Ahlam Al Lamki özel sektörün doğuştan yetenekli kadınları ülke ekonomisine verdikleri katkıyı vurgulayarak etkilemeleri çağrısında bulunda. Emirlik kadınları özel sektöre kazandırmanın göründüğü kadar kolay olmadığını çünkü devlet sektörünün güvenli ve daha kazançlı olduğu inancı hala çok yaygın diye ekledi Al Lamki. Fakat uzun vadede genç sayısının artması ve işe girmelerinden dolayı bu kaçınılmazdır. Al lamki özel sektörün doğuştan yetenkli emirlik kadınları etkilemede öncü olmanın şirktlere ne kadar çok şey kazandıracağını vurguladı.
Shaikha M., 27, memmun olmasına rağmen, özel sektörde bit süre çalıştıktan sonra işi bıraktı. Babası devlette bir iş bulana kadar özel sektörde çalışması gerektiğini söyledi. Shaikka M.“ Mart 2011 den beri kamuda çalıştığını ve devlette çalışmanın daha güvenli ve sabit olduğunu ayrıca maaşın da daha fazla olduğu” söyledi. Shaikka “ kadınların ve erkeklerin neden kamuda çalışmayı yeğlediklerini biliyorum. Kamuda çalışmanın çok daha fazla artıları var. Daha az çalışma saatleri, daha fazla maaş, dinlenmek için daha fazla zaman gibi” dedi.
Mahra Qubaisi, 23, mezuniyetinden sonra hemen kamuya atandığını ve kamuda çalışmayı özel sektörde çalışmaya tercih ettiği çünkü kamuda çalışmanın evli kadınlar için yol, daha fazla maaş, düzenli bürolar gibi etkenlerden dolayı daha iyi olduğunu söyledi.
MOHAMMED KÜRT LİDERİ KABUL ETTİ
Birleşik arap emirlikleri ordusu genelkurmay başkanı General Shaikh Mohammad Bin Zayed Al Nahyan ülkeye ziyarette bulunan ırak Kürt bölgesi başkanı Mesut Barzani ve delegeleri makamında kabul etti.
Başbakan yardımcısı ve başbakanlık işleri bakanı Shaikh Mansour Bin Zayed Al Nahyan ve General Shaikh Saif Bin Zayed Al Nahyan ve başbakan yardımcısı ve içişleri bakanı da bu toplantıda bulundular.
İlişkileri Sıkılaştırmak
Enerji, tarım, turizm ve ulaşım alanlarında işbirliğini artırma konuları bu toplantıda tartışıldı.
ARAMA KURTARMA ÇALIŞMALARINDAN ÖVGÜYLE BAHSEDİLDİ
Abu Dabi- Korgeneral Shaikh Saif Bin Zayed Al Nahyan , başbakan yardımcısı ve içişleri bakanı, 2010 yılında bir uçak kazasında ölen Shaikh Ahmad Bin Zayed Al Nahyan ın cesedini arama kurtarma çalışmalarında bulunan ekibi çarşamba günü onurlandırdı. Shaik saif arama ve kurtarma takımını dün gece Abu Dabi polis merkezinde düzenlenen “arama kurtarma konferansı: gerçekler ve zorluklar” adlı konferansta onur nişanesini takdim etti.
Aşk ve adanmışlık
Saif ayrıca arama kurtarma çalışmlarına katılan ispanya Amerika Yunanistan Fransa ve arap emirlikleri ekiplerini de kutladı.
Bu arama kurtarma çalışmaları sizin işinize olan adanmışlığınızın ve sevginizi gösterdi- shaik saif
“Dikkatimi çeken şey çeşitli alanlarda göstermiş olduğunuz harika yetenek ve yüksek gayretti. Arama kurtarma çalışmlarına şahit olan bir insan diyebilirki bu takım yıllarda tek bir vücut halinde dil, kültür farkı olmaksızın insani amaçlar uğruna nasıl çalıştığınıza şahit oldu” shaik saif.
En iyi hizmet
Saif takımları insanlığa büyük bir hizmet olarak aralarında bağları ve iletişimi güçlendirmeleri konusunda teşvik etti. Saif ayrıca arama kurtarma çalışmalarına katılan diğer ülkelerin elçilerini de onurlandırdı. Fas büyükelçisi ve Fas polis şefliğinden temsilciler ve Fas içişleri bakanı onurlandırılan kişilerdi. Shaikh Ahmad Bin Zayed mart 2010 da fas gölünde meydana gelen uçak kazasında hayatını kaybetti ve cesedi 4 gün sonra bulundu.
YASA BAE NİN ADA ÜZERİNDEKİ BAĞIMSIZLIĞINI GÖSTERİYOR
BAE başyargıcı ,hakim Dr. Abdul Wahab Abdoul ve seçkin Arap siyaset bilimci Dr Abdulkhaleq Abdullah “İran’ın birleşik arap emirliklerine ait 3 adayı işgal etmesinin yasal ve politik yönleri” konusunda 28 mayısta bir konferans düzenleyecekler. Bu sempozyum Sultan Bin Zayed kültür ve sanat merkezi tarafından arap körfezine tepeden bakan Abu Dabi Salonunda düzenlendi. Bu toplantı 3 ada(Abu Mousa, Greater, Lesser Tunbs) üzerinde BAE nin egemenlik haklarını gösteren 3 tarihi belgeyi gün ışınğına çıkaracak. Kültür merkezi yöneticisi Habib Yusuf Al Sayegh sempozyumun ülke tarafından ülkeye dünya milletlerin saygısını ve takdirini kazandırmak üzere belirlenen açık ve net vizyonların toplumsal yaklaşımları açıklayacağını söyledi. Al Sayegh ülkenin köklü ve tarihten gelen ada üzerindeki haklarının yönergelerle değişmeyeceğini de ekledi. Yargıç Dr. Abdul Wahab Abdoul ülkenin bu pozisyona kabul edilen ilk insanıdır. Dr. Abdulkhaleq Abdullah BAE universitesinde politik bilimler ders profesörüdür. Doktorasını Georgetown universitesinde Mastırını Washington daki Amerikan üniversitesinde yapmıştır.
BAE KADINLARI DEVLET KURUMLARINDAN YANINDA ÖZEL SEKTÖRÜN DEĞİL
Abu Dabi: BAE çalışma bakanı BAE kadınlarının ülkenin devlet kurumlarında çalışma oranlarının 3 te 2 olduğunu fakat özel sektörde çalışmalarının önünde hala engeller olduğu işçi bayramında vurguladı. Çalışma bakanlığının yayınladığı istatistiğe göre; Emirlikte kadınlarının %5 nin özel sektörde çalıştığı gösteriliyor. Noura Al Marzouki, çalışma bakanlık stratejik araştırmalar kurumu başkanı, özel şirketleri kadınlara aile hayatı ve kariyerlerini dengelemeleri için daha fazla fırsat sunmaları için çağrıda bulundu.
Kadınların özel sektöre entegre edilmesi abu dabinin 2030 daki bilgiye dayalı ekonomik vizyonunun gereklerini karşılaması için çok önemli olduğu Al Marzouki tarafından vurgulandı. Kadın birliği AR-GE bölüm başkanı Ahlam Al Lamki özel sektörün doğuştan yetenekli kadınları ülke ekonomisine verdikleri katkıyı vurgulayarak etkilemeleri çağrısında bulunda. Emirlik kadınları özel sektöre kazandırmanın göründüğü kadar kolay olmadığını çünkü devlet sektörünün güvenli ve daha kazançlı olduğu inancı hala çok yaygın diye ekledi Al Lamki. Fakat uzun vadede genç sayısının artması ve işe girmelerinden dolayı bu kaçınılmazdır. Al lamki özel sektörün doğuştan yetenkli emirlik kadınları etkilemede öncü olmanın şirktlere ne kadar çok şey kazandıracağını vurguladı.
Shaikha M., 27, memmun olmasına rağmen, özel sektörde bit süre çalıştıktan sonra işi bıraktı. Babası devlette bir iş bulana kadar özel sektörde çalışması gerektiğini söyledi. Shaikka M.“ Mart 2011 den beri kamuda çalıştığını ve devlette çalışmanın daha güvenli ve sabit olduğunu ayrıca maaşın da daha fazla olduğu” söyledi. Shaikka “ kadınların ve erkeklerin neden kamuda çalışmayı yeğlediklerini biliyorum. Kamuda çalışmanın çok daha fazla artıları var. Daha az çalışma saatleri, daha fazla maaş, dinlenmek için daha fazla zaman gibi” dedi.
Mahra Qubaisi, 23, mezuniyetinden sonra hemen kamuya atandığını ve kamuda çalışmayı özel sektörde çalışmaya tercih ettiği çünkü kamuda çalışmanın evli kadınlar için yol, daha fazla maaş, düzenli bürolar gibi etkenlerden dolayı daha iyi olduğunu söyledi.
MOHAMMED KÜRT LİDERİ KABUL ETTİ
Birleşik arap emirlikleri ordusu genelkurmay başkanı General Shaikh Mohammad Bin Zayed Al Nahyan ülkeye ziyarette bulunan ırak Kürt bölgesi başkanı Mesut Barzani ve delegeleri makamında kabul etti.
Başbakan yardımcısı ve başbakanlık işleri bakanı Shaikh Mansour Bin Zayed Al Nahyan ve General Shaikh Saif Bin Zayed Al Nahyan ve başbakan yardımcısı ve içişleri bakanı da bu toplantıda bulundular.
İlişkileri Sıkılaştırmak
Enerji, tarım, turizm ve ulaşım alanlarında işbirliğini artırma konuları bu toplantıda tartışıldı.
BİRLEŞİK ARAP EMİRLİKLERİ GÜNDEMİ
Derya AKSEKİLİ
30.04.2012
MECLİS BAZI GELİŞİM PLANLARINI KABUL ETTİ
Abu dabi: Abu dabi meclisi Mohammad Bin Zayed şehrinin konut ve altyapı gelişimleri için 257 milyon dinar ayrıldı. General Shaikh Mohammad Bin Zayed Al Nahyan, Abu dabi prensi, ve BAE genelkurmay başkanının bulunduğu toplantıda bu proje onaylandı. Proje kavşakları, kanalizasyonları, şehir ışıklandırmaları, su direnajlarını, iletişim ağlarını, su şebekelerini ve park alanlarını da içeriyor. Kararlar halkın yararı için verilmiş kararlardı.
Konsül ayrıca çeşitli sektörlerde köprüler kemerler, barınak sağlamak, çevresel, kanalizasyon, yol ve iletişim, sağlık ve nükleer enerji konularında da kararlar aldı. Konsülde ev kredileri gibi konularda görüşüldü.
AKILLI BİR LİDERLİK
Konsül sosyal dengeyi sağlayacak olan emirlik halklarına ev sahibi olma konusunda önemli kararlar aldı.
Mohammad Bin Zayed şehri 50 milyon metre kare alana yayılmış 48 yerleşim yeri 7 boş alanı içeren bir şehirdir.şehir 373 km yol ağına ve 5275 konuta ve 1507 iş yerini içermektedir.
Konsül 50 yataklı Gayati hastanesinin inşasına 445 milyon dinar ayırdı. Hastane yapım kararı Abu Dabi nin önceki konsülünde uluslararası standartlarda en iyi sağlık hizmetini sağlamak üzere yapılması onaylandı.
Bu projeler ülkenin sadece 5 hastane bulunan batı kanadını geliştirmek üzere yapılmıştır. Ayrıca konsül Abu Dabi Yiyecek kontrol birimi tarafından sunulan et dağıtımı konusunu da tartıştı.
BAE Birleşmiş milletlerde komisyon başkanlığına seçildi
New York: BAE Birleşmiş Milletler cinsiyet Eşitliği komisyonuna başkan olarak 2015 yılına kadar 3 yıl süreyle seçildi. Seçim birleşmiş milletler ekonomik ve sosyal konsül toplantısında yapıldı. Asya grup BAE başkanlığında Filipinler, Tayland, Solomon Adaları ve Maldivler den oluşuyor. Seçimde bu yeni oluşturulan kurula 16 ayrı ülkeden de delegeler seçildi. Haziran 2010 da birleşmiş milletler birleşmiş milletler cinsiyet eşitliği ve kadınların güçlendirilmesi komisyonunu cinsiyet eşitliğini ileri seviyeye taşımak için tarihi bir adımla kurdu. Komisyon Afrikadan 10, Asyadan 10, doğu avrupadan 4, Latin amerikandan ve karahiplerden 6, batı avrupadan 5 ve katılan ülkelerden 6 üyeden oluşturuldu.
Kuveyt başbakanlık temsilcisi BAE 3 ada konusundaki Politikasını Yorumladı.
Cairo Shaikh Sabah Khaled Al Hamad Al Sabah, Kuveyt vekil başbakanı İranın işgal ettiği 3 ada konuşunda BAE nin akıllıpolitikasını ve vizyonu üzerine yorum yaptı.
Shaikh Sabah BAE nin işgal edilmiş 3 ada üzerindeki egemenliğinde aynı fikirde olduklarını belirtti.
İspanya kralı BAE dışişleri bakanını kabul etti
Madrid, Shaikh Abdullah bin zayed al Nahyan,dışişleri bakanı, kral carlos juan tarafından kabul edildi. Shaikh Abdullah başbakan shaikh Khalifa bin zayed al Nahyan iyi dileklerini ve iki ülke arasındaki iyi elişkilerden olan memmuniyetini krala ileti.
Mohammad ve ABD stratejik ortaklık konusunu tartıştı.
Dubai, Shaikh Mohammad Bin Rashid Al Maktoum, cumhurbaşkanı yardımcısı ve BAE başbakanı ve Dubai yöneticisi, dün Zabeel sarayında Amerikan deniz kuvvetleri sekreteri ray mabus u kabul etti. Toplantıda ayrıca Dubai prensi ve prens yardımcısı da vardı. Toplantıda BAE ve abd arasındaki askeri ortaklık üzerine vurgu yapıldı ve iyi ilişkilere değinildi.
Eğitime Odaklanma
Shaikh Mohammad ülke eğitim politikasının 3. Dünya ülkelerinde olduğundan daha ileri olmasına ve gençlerin kültür ve geleneklerine aykırı hareket etmelerini engelleyecek şekilde şekillendirilmesine yönelik yapılmasına dair bir açıklama yaptı.
Shaikh Mohammad eğitimin her seviyesin barış kültürünün yayılmasına, toplumda bazı ekonomik ve sosyal sorunları çözmede belirleyici olan dengenin ve uyumun korunmasına yardım ettiğini belirtti.
Mabus, ABD ve BAE arasındaki ilişkileri övdü ve karşılıklı ilgi ve saygıya dayalı ilişkiyi methetti. BAE nin kırsal alan gelişim politikalarını özellikle not etti ve bu akıllı politikaların liderler tarafından gerçekleştirildiğini dile getirdi. Toplantı sırasında kabine bakanı, Dubai Geliştirme Fonu başkanı ve Dubaideki Amerika konsül generali ve diğer resmi görevliler bulundu.
BAE, Cezayirle olan ilişkilerin önemini vurguladı
Cezayir,dışişleri bakanı Shaikh Abdullah Bin Zayed Al Nahyan Cezayir ve BAE arasındaki ilişkilerin önemini vurguladı. Cezayir başbakanı Abdul Aziz Bu Tafliqa toplantısı sonrasında yaptığı açıklamada BAE nin Cezayirle olan ilişkilerinde gurur duyduğunu açıkladı. Shaikh Abdullah Bu Tafliqa nın bu ilişkileri ileri götürme isteğini de vurguladı. Shaik Abdullah meslektaşı Murad Medlisi yle de bir toplantı yaptı.Bu iki lider ortak ilişkileri masaya yatırdı. Bu iki lider ayrıca 10. BAE-Cezayir Ortak Kongresinin konularını ve iki ülke arasındaki ilişkileri bir ileri seviyeye taşımanın en iyi yollarını tartıştı.
ABD ELÇİSİNE KONUK OLAN YARGIÇ, BAE’nin KARA PARA AKLAMANIN ÖNÜNE GEÇMEK İÇİN VERİLEN MÜCADELEDE ÖNEMLİ ADIMLAR ATTIĞINI SÖYLEDİ
Dubai, BAE süpheli para transferlerinin bildirilmesinde çıkardığı yeni kara para aklama karşıtı yasayla ve para transferi konusunda sıkı kısıtlamalar koyarak gözle görülür bir ilerleme kaydetti.BAE de kara para haklama ya karşı alınan kararların gözle görülür şekilde arttığını söyleyen DR Jamal Al Sumaiti ye göre ,kara para aklama dünya çapında işbirliği gerektiren bir tehlike oldu. Bu açıklamalar Dubai hukuk enstitüsünün müdürü olan Dr jamal al sumaiti nin Amerika elçiliğiyle ortakla yaptıkları bir eğitim oturumu sırasında söylendi. Al Sumaiti para transferinin frenlenmesi ve azalan suç oranını da azaltacağı konusunu vurguladı. DHE , BAE ABD ve Pakistanlı uzmanların gözlemciliğinde Pakistan başbakanına kara para haklama yasasını sundu. Dr Al Sumaiti oturumun kara para haklamaya karşı zorlukların ulusal ve uluslar arası uzmanların tartıştığını ve bunun kara para haklama karşısında ne kadar etkili olduğunu söyledi. Bu 5 günlük oturum DHE nün uluslar arası karizmasını ve adilliğini ve güvenirliğini pekiştirdi. Bu oturumlar DHE ve ABD elçiliği arasındaki mükemmel ilişkiyi de bir adım öteye götürdü. Bu kara para aklamaya karşı oturumlar Pakistandan 30 katılımcıyla gerçekleşti. Bu Katılımcılar Pakistan ekonomi bakanı, merkez bankası, parlemento, Narkotik karşıt kuvvetleri, Halk Savunucuları ve bir çok kuruluş.
BİRLEŞİK ARAP EMİRLİKLERİ GÜNDEMİ
Derya AKSEKİLİ
02.04.2012
Şeyh Muhammed Cezayirli bakanı kabul etti
Dubai: Ekselansları Şeyh Mohammed Bin Rashid AlMaktum, Başkan Yardımcısı ve Başbakan BAE Bakanı , Zabeel Sarayında Cezayir Adalet Bakanı Tayib Belaiz’i kabul etti.
Toplantıda, özellikle iki ülke arasındaki ikili işbirliği anlaşması ile ilgili olarak, Birleşik Arap Emirlikleri ve Cezayir arasında ikili işbirliği tartışıldı. Toplantı sırasında bugünkü Şeyh Ahmed Bin Saeed Al Maktum, Dubai Sivil Havacılık ve Yönetim Kurulu Başkanı ve Emirates Havayolu ve Grubu, Şeyh Macit Bin Muhammed Bin Raşid Al Maktum, Dubai Kültür Yönetim Kurulu Başkanı Dr Hadef Bin Jua'nAl Daheri İcra Kurulu Başkanı Başkanı Adalet Bakanı ve diğer üst düzey yetkililer katıldı.
Seul: General Şeyh Mohammed Bin Zayed Al Nahyan, Abu Dabi veBirleşik Arap Emirlikleri Silahlı Kuvvetleri Yardımcısı Supreme Commander Veliaht Prensi, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı Korunma Önlemlerinin Analitik yaygınlaştırılması ve güçlendirilmesi yönünde BAE’ne 1 milyon dolarlık katkısı olduğunu açıkladı. BAE, Yaşam döngüsü boyunca radyoaktif kaynakların sürekli kontrol altına alınması için strateji ve teknikleri konulu uluslararası bir konferansa Ekim 2013 yılında ev sahipliği yapacak Açıklamada Şeyh Muhammed, nükleer terörizm olasılığı dahil nükleer güvenlik ile ilgili tehditlerin, tek bir ülkeye özgü olmayacağını yineledi, ancak tüm dünya ülkeleri için ortak bir tehdit olarak anlaşılmalıdır şeklinde vurguladı. Şeyh Muhammed global altyapı ve insan kapasitesinin tüm ülkelerde nükleer güvenliğin en yüksek standartlarını sağlamak için gerekli olduğu konusunda uluslararası işbirliği çağrısında bulundu. O nükleer güvenliğin desteklenmesinde Uluslararası Atom Enerjisi Ajansının önemli ve kilit rolünü vurguladı. Şeyh Muhammed de iki girişim duyurdu. İlk olarak, BAE Uluslararası Atom Enerji Ajansı Korunma Önlemleri Analitik Laboratuarı (SAL) genişletilmesi ve iyileştirilmesi için katkıda diğer uluslara katılacak ve ikincisi, BAE kendi yaşam döngüsü boyunca radyoaktif kaynakların sürekli kontrol korumak için Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (IAEA), adına uluslararası bir konferansa ev sahipliği yapacak. Konferansa 27-31 Ekim 2013 yılından itibaren BAE ev sahipliği yapacak. Açılış oturumunda ayrıca Şeyh Abdullah Bin Zayed Al Nahyan, Dışişleri Bakanı dahil olmak üzere BAE heyeti üyeleri katıldı. Daha sonra, Şeyh Muhammed Avustralya Başbakanı Julia Gillardaraya ile bir araya geldi ve iki ülke liderlerinin isteklerini gerçekleştiren ortak işbirliği ilişkilerini artırmasının araçlarını incelediler.
Küresel kıtlık tehdidini bertaraf etmek için strateji
Abu Dabi: Küresel gıda güvenliği belirsiz bir gelecekle karşı karşıyadır ve gıda kaynaklarının ve doğal kaynakların kıtlığının giderek artmaktadır.
Tarımsal Kalkınma ve Fas Küresel Su Ortaklığı Teknik Komitesi Genel Konseyi Başkanı Kadı Muhammed,” olumsuz iklim değişikliği nedeniyle tarım ve su kaynakları etkilenmekte ve kaynakların işletilmesi zorlaşmaktadır. Küresel tarımdaki ciddi daralma nedeniyle buğday ve mısır gibi büyük ürünlerin verimleri düşmektedir. Bu duruma karşı önlem alınmalıdır. 2007-2008de Yaşanan kuraklık ve sel gibi şiddetli hava olayları büyük bitkisel ve hayvansal kayıplara yol açarak gıda fiyatlarını arttırmıştı. Bu kriz erkenden belli olan bir işaretti. Eğer önlem alınmazsa dünyanın artan nüfusuna karşın beslenme için yeterli kaynak bulunamayacaktır.” Dedi. Kadı ayrıca,Güney Asya, Ykın Doğu ve Kuzey Afrika’da yağmurla beslenen arazilerin ve yenilenebilir suların önemli bir payının tüketilmiş olduğunun altını çizdi.
