Hakkımızda

Sitemizde Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkelerinde yaşanan siyasal ve toplumsal gelişmeler ülke Koordinatörlerimiz tarafından düzenli olarak takip edilmekte ve Genel Koordinatörümüz Abant İzzet Baysal Üniversitesi Uluslararası İlişkiler bölümü öğretim üyesi Doç.Dr. Veysel AYHAN'ın katkılarıyla yayınlanmaktadır.

29 Nisan 2012 Pazar

Değişime Öncülük Etme: Arap Baharı ve Türkiye

Veysel Ayhan, ORSAM Ortadoğu Danışmanı, Abant İzzet Baysal Üni.

Tunuslu Abu Azizi’nin kendi bedeniyle yaktığı Orta Doğu ve Kuzey Afrika’daki tarihi ve stratejik değişim ateşi, yüzyıl önce bölge halklarına rağmen kurulan tüm siyasi, idari, coğrafik ve ekonomik düzenlerin yerinden edildiği bir süreci başlatmıştır. Bugün yaşadığımız çatışma ve istikrarsızlıklar başta Arap coğrafyası genelde de küresel düzeyde yeni bir dünyanın kurulmaya başlandığının ayak seslerinden başka bir şey değildir. Ancak, Arap dünyasında kurulacak olan yeni dünyanın Türkiye’nin de içinde yer aldığı tüm bölgesel ve küresel aktörleri yeni bir pozisyon ve siyaset üretmeye zorladığını görmek gerekir. Ya tarihin akışında değişim rüzgarının yanında olmak ya da statükocu güçlerle değişime karşı olmak ve kaybetmek. Abu Azizi’nin ardından yeni bir dünya kurulmaya başlanırken, doğru yerde durmak hem tarihi hem siyasi hem de insani bir sorumluluk olacaktır. 

Arap Baharı, Değişim ve Türkiye 

Öncelikli olarak Türkiye’nin tarihi, coğrafik, kültürel ve toplumsal düzeyde Arap coğrafyasında yaşanan değişime öncülük edebilecek tüm unsurları içinde barındırdığı tespitiyle başlamak yerinde olacaktır. Tarihi olarak bakıldığında 1918’e kadar Türkiye ile Arap coğrafyasının ortak bir kaderi paylaştığını belirtmek gerekir. I. Dünya Savaşı sonrası Türkiye kendi ulus devletini kurmaya yönelirken, Araplar da büyük devletlerin işgalleri altında ayrı devletlere bölünmüştür.
Yazının devamını için tıklayınız

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder